Şehri seyrediyorum pencereden,
Tam da senin seyrettiğin o yerden.
Yemyeşil bir baharın başlangıcında Ankara,
Lakin bulutlar hüzünlü, güneşin yüzü asık.
Bomboş şimdi sıcağıyla ısındığın o fincan,
Seni bekliyor kuytu bir köşede üşüyerek…
Hasret rüzgarları esiyor aklımın karanlık koridorlarında,
Ve yere düşen gözyaşının şıpırtısı yankılanıyor.
Bir çığlık duyuyorum; bir isyan!
Varlığına şükür, yokluğuna isyan…
Bir adam geçiyor gözümün önünden,
Seni mıh etmiş kalbine, başkasını nisyan!