Engin Dinç Şiirleri ve Sözleri
Gözler gibi olsa keşke gönüller, Gözler kadar saf olabilse, Rengarenk olsa ruhumuz gözler gibi, Deli gibi haykırsak aşkımızı, Yada aşık olabilsek deli gibi, Seviyorum lan var mı ötesi diyebilsek, Keşke sadece yanağını okşasak, Dudağından değil ellerinden öpebilsek, Kıble bilip yüzümüzü dönebilsek, Secde etsek sevginin ayakları dibinde, Sevsek keşke, Gurursuz, kibirsizce sevebilsek… Ve hiç keşke demesek…
Her gece o karanlık sokaklarda yapayalnız yürüyorum. Üzerimde o sevdiğin boğazlı kazak; Ellerim ceplerimde, Kulağımda ney sesi, İçimde sevda ateşi, Gözlerimde hüzün… Başım önde yine, Gölgeme bakıyorum ve hep aynı umut; Belki bir gün gölgen gölgemin yanına gelir diye…
Gidiyorum… Gittiğim yerler uzaksa da, Gönlüm sana yakın hep… Sarıl sımsıkı boynuma, Nefesin karışsın nefesime. Gidiyorum… Gitmeden dol ciğerlerime, Gitmeden dol yüreğime, Kalbimi sende bırakıp, Gidiyorum…
Gideceğim! Senden gideceğim sevgilim… Annemden, babamdan, sevimli kedimden… Can dostumdan, Hatta düşmanımdan bile. Arkamda kalacak en sevdiklerim, Unutacak herkes tek tek. Gideceğim! Gittiğim yollar bile unutacak beni.
Gerçekten sevenler, Sevdiğinin karşısında boynunu büküp yere bakanlardır. Gerçekten sevenler, İçinde alev yansa da, sevdiğine sarılmayanlardır. Gerçekten sevenler, Yaşı gözünden değil, yüreğinden akıtanlardır Ve gerçekten sevenler, unutulsalar da unutamayanlardır…
Nasıl haykırmak istiyorum seni sevdiğimi bir bilsen, Herkes duysun istiyorum. Seviyorum seviyorum seviyorum… Seviyorum meleğim seni, Ama sevgine hasretim bugün. Sana açım, sana susuz. Sensiz hayattan bile umutsuzum… Gel de umut tazele sana hasretim bugün… Nasıl istiyorum bilsen yanında olmayı, Dokunmayı, sarılmayı hemde sımsıkı sarılmayı… Nasıl istiyorum bilsen! Bir yatağa seninle uzanıp gözlerinin içine bakarak …
Nedir bu esen rüzgâr? Fırtına mı var dışarıda; Yoksa ben mi fırtınanın içindeyim? Nedir bu savrulanlar? Toz bulutu mu var dışarıda; Yoksa hayallerim mi uçuşanlar?
Farklı dünyaların aynı insanlarıyız biz. Adalet aşığı, Namerde düşman, Vefakâr olduğu kadar da çekip giden… Her gidiş içinde bir kalış saklıyor, Her kalış içinde bir gidiş… Hep sızılı bir göğüs, Hep yaşlı bir yürek… Yüzümüz asık olduğu kadar, Kalbi tebessüm eden… Yalnız hem de yapayalnız. Yan yana gelememişleriz biz, Farklı dünyaların aynı insanlarıyız biz…
Ey! dost; sanma ki hayatta Hep gülecek, eğleneceksin Elbet ağlayacak, elbet üzüleceksin… Ve ey! dost; sakın sanma Hep ağlayacak üzüleceksin, Elbette sende gülecek, Elbet sende sevecek, Elbet sende sevileceksin…
Çok şey bıraktım eski sevdalarımda. Mesela bir tanesi vardı; Küçük kalpli, ördek bakışlıydı. Ben; o giderken bir yana onu, Bir yana silahımı bıraktım. İlk intihar girişimim oldu; çocukluktu… Bir tane daha vardı; Mavişti. O gittiğinde alkolü bıraktım ben; Anladım ki ikisi de zararlıydı. Bir tane daha oldu; o da mavi gözlüydü. Hani severdim renkli gözlüleri …