Aşk Olsun
Böyle buyurmuşsa Yaradan Cefa duyulmaz yaradan Bu yüreğimi kanatan Hasrete de AŞK olsun…
Böyle buyurmuşsa Yaradan Cefa duyulmaz yaradan Bu yüreğimi kanatan Hasrete de AŞK olsun…
Keşke hep aynı şey olsaydı. Gecenin en ıssız saatlerinde çıkıp evimizden, Karanlık bir sokak arasında buluşsaydık. Yürüseydik yan yana, Ellerimiz ceplerimizde; Sessizce, hiç konuşmadan… Laf kalabalığı değil; aşk kalabalığı olsaydı bizde…
Ey hayat! Hadi söylesene ben kimim? Anlatsana bilene, bilmeyene beni… Sevene canını veren değil miyim ben? HZ. Muhammed yolunda el-emin değil miyim? Ben değil miyim eziği savunan, yardımı seven! Delikanlı, gözü kara, korkusuz, düş dolu, duygulu o asi deli çocuk…
En uzun yolların, Kısacık hikâyesiyim ben. Sevmek ve sevilmek arasında kalmış, Araf’ın yaralı kuşuyum ben. Ne yana koşsam varamıyorum, Ne varlık içinde var, Ne yokluk içinde yoğum. Araftayım arafta…
Anlayamazsın… Çocuk yaşta büyümeyi, Yetimliği, öksüzlüğü… Anlayamazsın; Kimsesizliğin suratına vuran tokadını. Anlayamazsın… Beklemiyorum anlamanı.
Aklımdakiler! Karmaşık duygular içerisinde bedenim, Biliyorum her zamanki gibi yine sensin nedenim. Aklımdakiler! Sen ve geçmişim. Aklımdakiler! Dünüm, bu günüm, yarınım. Aklımdakiler! Kalbimdekilere zincir vuran, O karanlık fikirler… Yalnız gecelerde, Yatağımda düşünürken uykuya daldıklarım… Aklımdakiler! Sen, gözlerin, ellerin… Ben, sevdam, çaresizliğim… Hani kalbini verir misin bana demiştin ya! Ben aklımı verdim! Aklımdaki tek sensin…
Bir sarsıntı var içimde, Yüreğimde depremler oluyor. Şeytan mı, melek mi bilmediğim, Bir kadın yürüyor kalbimde; Topuklarını vura vura…
Eski sevgilim… Adı Adalet. Adaletli kadındı Allah için, Adil dağıttı kendini, Bana kalbini verdi; ona bedenini…